Tarih Boyunca Farklı Medeniyetlere Ev Sahipliği Yapan Unutulmuş Cennet: Antalya’nın Saura Antik Kenti
Tarih birçok sır içerir ve bu sırların bir kısmı zamanla unutulur. Ancak bazıları öyle bir yerde saklıdır ki onları keşfetmek bir maceraya dönüşür. Bu maceralardan biri de Saura antik kentinde yaşanıyor. Saura, adını tarihin gizemli sayfalarında sıkça duyduğumuz ancak hakkında fazla bilgi sahibi olmadığımız bir antik kent. Peki, bu gizemli şehir hakkında ne biliyoruz? Saura Antik Kenti nerede ve ne zaman kuruldu? Bu soruların cevaplarını ve daha fazlasını sizler için açıkladık.
Kaynak:bir
Soura Antik Kenti, IV. 19. yüzyılda tarih sahnesinde yerini almış, Antalya’nın Kale ilçesine bağlı, Myra antik kentine komşu bir yerleşim alanıdır.
Andriake’den Kaş’a giden yol üzerinde yer alan bu tarihi kent, “Soura halkı” anlamına gelen Helenik bir kelimedir.
Soura Antik Kenti’nin orijinal akropolü, duvarlarla çevrili küçük bir yapıdır.
Soura, eski zamanlarda bir federasyonun “kehanet” merkezi olarak hizmet vermiştir.
Bu antik kentte gezebileceğiniz yapıların ortasında Apollon Tapınağı kalıntıları, akropol, lahitler ve kaya mezarları bulunmaktadır.
Soura Antik Kenti’nde rahipler kehanetlerini gerçekleştirmek için içi et dolu şişleri suya batırır ve balığın yansımasını gözlemlerlerdi.
Asfalt yolun kenarından bakıldığında bu yıkık yapılar vadi içerisinde kolaylıkla görülebilmektedir.
Saura Antik Kenti, tarih boyunca pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmasının yanı sıra birçok farklı mimari özelliğiyle de dikkat çekiyor.
Soura, antik tarihçilerin Apollon’un kehanet merkezlerinden biri olarak kabul ettiği gizemli bir yerdir.
Soura akropolü sınırlı bir alanı kaplar ve kalın bir duvarla çevrilidir.
Soura Antik Kenti’nin güneydoğu köşesinde Apollon Sorias kültünü temsil eden bir heykel mottosu bulunmaktadır.
Bu tapınağın yanında Dor üslubunda inşa edilmiş Inantis planlı bir yapı yer almaktadır.
Saura Antik Kenti, tarih boyunca unutulmuş bir cennet olmasının yanında, tarih ve arkeoloji alanında da büyük bir öneme sahiptir.