Bahçeli: DEM’li CHP Türkiye’den koptu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “DEM’in özellikle İstanbul’da sahne önüne sözde aday çıkarıp, perde arkasında CHP ile el ele vermesinin hiçbir faydası olmayacak. DEM’ci CHP koptu” dedi. Türkiye’den uzakta. Görevdeyken muhalefette olmamıza rağmen.” “Sınıf arkadaşım Sayın Kılıçdaroğlu’nun laneti tutulacak, siyasete kazandırdığı kişilerin vefasızlığı bir gün bumerang gibi tersine dönecektir” dedi.
MHP lideri Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Bahçeli, “55. yıl dönümü nedeniyle Ankara’da düzenlediğimiz muhteşem toplantı muhteşem bir atmosferde gerçekleşti; Allah göstermesin eksiklerini, değerli meslektaşlarımın heyecanı göz kamaştırıyordu. Hepsine ve hepinize minnettarım. . Allah rahmet eylesin diyorum; 55 yıl yürektir, marştır, yükseliştir. 55 uzun yıl.” Bütün bu süreç boyunca ihanetle yolumuzu kesmeye çalıştılar ama başarılı olamadılar. Bize her türlü yöntemle saldırdılar ama sonuç alamadılar. İçimizden topladıklarıyla karşımıza çıktılar ama planları tutmadı. Dedim, yine söylüyorum, yine söyleyeceğim; bu dava kutsaldır, bu dava asildir, bu dava ibadettir, kötü niyetli ve kötü niyetli olanların davasıdır. “Kötü planlar sonsuza dek yok olmaya mahkûmdur. Hakkın davasını ve milleti bozacak bir alçak henüz doğmamıştır ve doğması da beklenmemelidir. Düştüğümüz yer bile yerden çok yüksektir. Hain niyetlilerin ortaya çıktığı yer burası” dedi.
‘MUHALEFET SİYASİ İFLAS BAYRAĞINI SALDIRMIŞTI’
Bahçeli, Türkiye’nin bölgesel ve küresel arenada öne çıkan bir güç olma sürecinin zengin tarihi referanslara dayandığını, etki alanında jeopolitik hesaplaşmaların kesintisiz olarak yoğun bir şekilde devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Ne CHP’nin ne de diğer muhalefet partilerinin silik bir gölge gibi duran siyasi gündemleri ülkemiz gerçekleriyle örtüşmemektedir. Hepsi kendi acılarına düşmüş, çıkar ve iktidar savaşlarıyla kendi içlerine gömülmüşlerdir. Muhalefet utanmadan siyasi iflas bayrağını çekti. Sayın Özgür, acaba demli çay mı içiyoruz?” Çayı seviyoruz, sağlık açısından ve doktorların tavsiyeleri doğrultusunda açık olursa daha da çok seviyoruz. Ancak çayın en iyi şekilde olmasını bekliyoruz. Özgür Bey, çok şükür ayakkabı mağazası gibisiniz, Allah aşkına siz de. Her ayağa uygun bir numara var gibi görünüyor. Özgür Bey, demli çay ister misiniz? Ağrınız yoksa açıkça söyleyin, konu ve yüklemle uyuşmayan cümleler kurmayın, size bir bardak çay ayırırız ama demli çay dışında bir niyetle isterseniz, ben’ üzgünüm, duyacaksınız. “Sözlere kızmayın. Söylediğimiz sözler size ağır geliyorsa üzülmeyin, bu sene olmadı, seneye sindirebilirsiniz.”
‘CHP, DEM’İN ÇEKİLİŞ ALANINA GİRDİ’
Bahçeli, “Size adam gibi davranıp bir çay ikram etsek bile, kısa sürede sizi ve zihniyetinizi koyduğumuz yerde bulamayacağımızın bilincindeyiz. Demli çay hoştur.” ama yozlaşmış, devrilmiş, yozlaşmış bir siyasete elbette her zaman ‘hayır’ diyoruz.” Bunu yapmaya devam edeceğiz. CHP’nin DEM’i çay demlemeye benzemez. Bu DEM farklı bir mayadır, kime dokunsa değirmen gibi öğütür ve onu Türkiye’nin ezeli düşmanlarına yedirir. CHP’yi demleyen demlemiş, deney tüpü gibi kullanan, tek kullanımlık çay poşeti gibi kullanan, kısacası kullanmış, kısacası çok yazık etmiş. Özgür Bey, şu sözlerim her zaman kulaklarınızda çınlasın: Ağzınız çayı seviyorsa, ahlakınız Türkiye sevgisiyle oluşmuşsa, aklınız millete bağlılıkla olgunlaşmışsa, ne yapıyorsunuz bu saatte? düğün, düğün senin evinde; içeri girin, oynayın, dışarı çıkın ve oynayın. Demlenmiş ve Kandil Mezelere kanıyorsan, bölücülük lanetinden yüreğin sızlamıyorsa ve el ayak öperek arıyorsan cenaze evinde ne işin var, tam ortasında. Cenaze evinin ortasında içeri girip ağlayın, dışarı çıkıp ağlayın. 31 Mart seçimlerine 48 gün kala CHP; Kısıtlı ateş altında, gizli müzakereler sarmalıyla, sandık ittifakı kisvesi altında DEM ve PKK’nın çekim alanına girdi. “Başka söylenecek söz boşuna” dedi.
‘SADECE 48 GÜNLERİ KALDI’
Bahçeli, gizli gerçeklerin, kirli ilişki ağlarının, al-ver mekanizmalarının uyanık ve bilinçli her vicdanlı insanın dikkatinden kaçmayacağını belirterek, şunları kaydetti:
“31 Mart seçimlerinde sürecin gerçeği ortaya çıkacak. 31 Mart’ta Cumhur İttifakı Türk ve ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerini yerel yönetimlerle birleştirecek. DEM’in özellikle İstanbul’da yaptığı hileler, Sahne önünde sözde adaylar, sahne arkasında CHP ile el ele, DEM’li CHP’yi Türkiye’den koparmanın hiçbir faydası olmayacak. Sınıf arkadaşım Sayın Kılıçdaroğlu görevdeyken sözünü tutacak ve bir gün devşirip siyasete soktuğu kişilerin vefasızlığı bir bumerang gibi tersine dönecek. 31 Mart’ta Türk milleti kaos ve kargaşa yaşayacak, partileri zor durumda bırakacak. Kaos yaratanlar sandıkta atlarını kaybediyor.Cumhur İttifakı Küçükçekmece Belediye Başkan adayımızın seçim kampanyası sırasında demokrasimize de yönelik gerçekleştirdiği silahlı saldırıyı bu vesileyle kınıyor, yakalanan faillerin en kısa zamanda cezalandırılmalarını canı gönülden umuyor ve niyaz ediyorum. cezalandırılmış. Ben midesiyle düşünmeyi, gözleriyle öğrenmeyi, kulaklarıyla görmeyi alışkanlık haline getirmiş bir siyasetçiyim. İstismar ve inkar grubunun Türkiye’nin güncel ve güçlenen devlet ve sosyal hayatından rahatsızlığı klinik ve patolojik düzeyde olsa da önlerinde sadece 48 gün kaldı. “Kimsenin endişelenmesine, endişelenmesine gerek yok, 48 gün sonra zillet yönetimindeki belediyeler milletin iradesiyle birleşecek, küllerinden yeniden doğacak ve bu yüzyılı bir meşale gibi aydınlatacaktır.”
‘BÜYÜKERŞEN’İN GÖRÜŞ SÖZLERİ CHP’NİN ÖZETİDİR’
Daha sonra Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, ‘Osmanlı ailesine baktığınızda efendim, ailedeki padişahların tamamının kadınları yabancıdır. “Efendim şehzadelerden birine ne zaman eş alacaklar, o hemen Avrupa’ya gidecek” sözlerine tepki gösteren Bahçeli, şunları söyledi:
“Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in akli melekeleri susturulmamışsa, beyni sulanmamışsa, hiçbir açıklaması ve sözü olmayan, beni utandıracak, tekrarlamaktan utandıracak, üzerime düşen aşağılık sözleri. Bomba gibi gündem, ne yazık ki CHP’nin özetidir. Büyükerşen, yıkıcı bir aldatmacanın lekesiyle siyasi hayatını kaybetmiştir.” Keşke temiz geçmişiyle, saygın bir bilim adamı ve siyaset adamı olarak anılsaydı ama sonunda atalarımıza ve tarihimize düşmanlık besleyen karanlık iç yüzü ortaya çıkınca her şeyi silip süpürdü. CHP’nin 15 Ocak 2024’te Eskişehir’de yaptığı aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, ‘Bu parti nasıl bir adam olacak?’ “Düşündüm” diyen Büyükerşen aslında haklı, cevaba yardımcı olmak da bizim görevimiz. Çünkü CHP’nin adam olması hiçbir zaman mümkün değil. Bu yarım kalan hesabın bugünkü taşeronu da eski CHP’dir. Büyükerşen sadece bir araçtır.Eskişehirli hemşehrilerim,Bu kadar kötü ve köhne bir zihniyeti haketmiyor.Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin müflis CHP yönetimiyle devam etmesi gibi ecdadımıza hakaret etmek kesinlikle akla ve milli ahlaka aykırıdır.Ayıp diyorum. Hadi diyelim tarihten ders almadın, peki o da yaşından utanmıyor muydu?”